22 Mayıs 2009 Cuma

BAKLİYAT NEDİR YETİŞTİRİMESİ

BULGUR
Bulgur, buğdayın kaynatılması, kurutulup kabuğunun soyulması ve değirmende öğütülmesiyle elde edilir.
 Tahıl grubu beslenme piramidinin tabanında yer alan bulgur, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez gıdalarından biridir.
Sadece su ve buğdaydan oluşur ama protein, mineral, vitamin, posa ve lif açısından oldukça zengindir. Bunların yanında karbonhidrat değerinin düşük olması da onu değerli bir besin haline getirir.
Sarı ve esmer olmak üzere 2 tür bulgur vardır ancak boyutlarına göre de pilavlık ya da köftelik olarak ayrılırlar.
Faydaları
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kansere karşı koruyucu özelliktedir.
  • B vitamini deposudur.
  • İçerdiği B1 vitamini, sinir ve sindirim sisteminin güçlenmesine yardım eder.
  • Çinko, magnezyum ve krom gibi mineraller içerir.
  • Günlük lif ihtiyacı 1 tabak bulgurla karşılanabilir.
  • Yüksek miktarda lif içerdiği için bağırsakların çalışmasını sağlar.
  • İçerdiği folik asit, anne karnındaki bebeğin zeka gelişimi üzerinde etkilidir.
  • Kan şekerini yükseltmez.
  • Şeker hastalarına iyi gelir.
  • Kilo aldırmaz.
  • Hazmı kolaylaştırır

 PİRİNÇ
Topragın işlenmesi,toprağın inceltilmesi, su gönderilecek kanalların lazerle aynı seviyeye getirilmesi, kanlalara su göderilmesi ve su dolu kanallara tohum ekimi, ekilen tohumun çimlenmesi(yeşillenmesi),çeltiğin 
başak cıkarması 75 ile 90 günlük dönem,toplama aşaması 120 günlük dönem


50-120 cm boyunda bir yıllık dikine yükselen ve kökten çatallaşarak küme oluşturan bir bitkidir. Yaprakları, şerit şeklinde olup sivricedir. Pirinçin son yapraktan sonra uzun bir sap üzerinde 2-5 başak demetinden meydana gelir. Her başakçığında bir çiçek vardır. Tanesi (pirinç) burada meydana gelir.Yetiştirildiği Yerler : Sulu yerlerde, bataklıklarda yetişen pirinç türleri olduğu gibi dağlarda yetişen türleri de vardırFaydaları
Bedeni kuvvetlendirir, şişmanlatır ve bağırsaklara kuvvet verir.Yüksek tansiyonu ve fazla üre miktarını düşürür, ishali keser.Pirinç dövülmesiyle elde edilen un çıbanları geçirir, cerahatli yaraları iyi eder.Sumak ile kaynatılıp yendiğinde ishali keser
.
MERCİMEK 
Yazlık Mercimek
1.Ekim Zamanı: Yazlık Mercimek için ekim zamanı erken ilkbahardır. Mart ayı başlarından başlayarak Nisan ayının başlarına kadar yapılan ekimlerden yüksek verim elde edilmiştir. Ekim geciktikçe verimde azalma meydana gelir. Yabancı ot kontrolünün yapılması verimi artırır, bunun için çeşitli herbisitler bulunmaktadır. Bunların bir kısmında ekimden hemen sonra Bitkiler çıkış yapmadan kullanılır. Bunun için ilgili mercilere danışmakta fayda vardır.Her zaman için mibzerle yapılan ekim serpme olarak yapılan ekimden daha iyi sonuç vermiştir.
2.Gübreleme:Yazlık Mercimekler için en uygun gübre dozu saf Madde olarak 2-4 kg/da Azot, 5-6 kg P2O5 kg/da . Yabancı ot sorunu nedeni ile ekim geç yapılıyor ise bu miktar daha da azaltılmalıdır. Yağışı biraz daha bol olan bölgelere tavsiye edilen miktarlarda azot vermek yararlı olacaktır. Yazlık Mercimekte azotu yüksek dozlarda kullanmaktan ve bitkiyi kurak tehlikesine sokabilecek aşırı vejatatif gelişmeye teşvik etmekten kaçınmak gerekir.
3.Ekim Sıklığı:Yazlık mercimekte dekara atılacak tohum miktarı ekilecek tohumun iriliğine göre değişiklik gösterir. Çiftçilerimizin Sultani olarak isimlendirdikleri yeşil Mercimeklerde bu miktar dekara 8-11kg arasında değişiklik gösterir. Taneli küçük kırmızı mercimeklerde ise bu miktar çok daha az 5-7 kg/da civarındadır. Tohumluğun çimlenmesi iyi ve temiz ise m2'ye 175-225 tane yeterli olacaktır.
Kışlık Mercimek
Mercimekte Kışlık ve Yazlık çeşitler birbirinden farklıdır. Yazlık olan çeşitler kışlık olarak ekilirler ise soğuktan zarar göreceklerinden hiçbir verim elde edilemez. Kışlık çeşitlerin kıştan ve soğuktan etkilenmesi kesinlikle söz konusu değildir. Kışlık mercimek ekimini sınırlayan en önemli faktör yabancı otlardır. Mevcut yabancı ot öldürücüler ile etkili bir yabancı ot kontrolü yapılamamakta buda verimin düşmesine neden olmaktadır. Yabancı ot mücadelenin iyi yapıldığı durumlarda kışlık mercimekler yazlık Mercimeklere göre en az % 50 veya daha fazla verim artışı sağlarlar.
1.Ekim Zamanı Kışlık mercimekler Sonbaharda ekilir, en uygun ekim zamanı Ekim ayıdır. Kışa çıkışlarını tamamlayarak giren Mercimeklerden daha iyi verim alınmıştır. Ekimin geç yapılması, verimin azalmasına istenilen verimin elde edilememesine neden olur.
2.Gübreleme:Kışlık mercimekler için en uygun gübre dozu saf madde olarak 3-4 kg/da azot, 6-7 kg P2O5 kg/da. Fazla miktarda gübre verilmesi verimi artırmamış aksine azaltmıştır.
3.Ekim Sıklığı:Kışlık mercimekte dekara atılacak tohum miktarı ekilecek tohumun iriliğine göre değişiklik gösterir. Tohumluğun çimlenmesi iyi ve temiz ise m2'ye 250-300 tane yeterli olacaktır. Buda iri taneli pul mercimeklerde 10-12 kg/da civarındadır.
MERCİMEK: Lifli ve bol proteinli bir besin olan mercimek başta B vitamini ve demir olmak üzere kalsiyum, manganez, Sodyum, Bakır, çinko ve fosfor mineralleri açısından da zengindir.
Mercimeğin Faydaları: Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Gözlere de yararlıdır. Mercimeğin kalori değeri de yüksektir. Enerji verir ve yorgunluğu giderir. Kansızlara faydalıdır. Anne Sütünü attırır. Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır. Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur. Kalp krizi riskini azaltır. Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.
Mercimek Nasıl Kullanılır? Mercimek genellikle çorbası yapılarak tüketilir. Ayrıca yemeklere de katılır. Mercimek kaynatılıp Suyu içilirse göğüs ağrılarını hafifletir ve öksürüğü kese
Nohut sadece bir yıl büyüyen, tohumla çoğalan, Türkiye'de boyu 50 santimetreye varan bir bitkidir. Tohumlar bazen bej, bazen daha koyu renk ve hatta siyah olur.
Baklagiller familyasından20-70 cm boylarında, yumuşak ve ince gövdeli, disk seklinde meyveleri olan, tek yıllık otsu bir sebze bitkisi. Mercimeğin zayıf ve ince bir kök sistemi olup, kökü derinlere inmez. Gövdeleri nârin olup, dallanır ve bu dallanma yan dallarda da devam eder. Bundan dolayıdır ki ana gövde pek belirgin değildir. Gövdeleri dik olup, tüylüdür. Yapraklar bileşik yapraklar seklinde olup, yaprak sapının uç kısmı incelmiş ve sülük seklini almıştır.  Çiçekler yaprak koltuklarından çıkar. Meyveleri legümen (bakla) tipinde olup,adini alan sarımtrak esmer renkteki şişkin torbalarda gelişir. Torba içindeki tâneler, mercimek adini alır. Sekil îtibâriyle mercimek tâneleri yassı, 0,5 cm çapındaki disk biçimindedirler.Büyüklük, sekil ve renklerine göre isim alırlar: Sultan mercimek, yeşil mercimek, kırmızı mercimek gibi.Yetiştirildiği Yerler : İlk çağlardan beri Akdeniz bölgesinde yetiştirilmektedir. Güney Anadolu, Ege, Marmara bölgesinde yetiştirilir

NOHUT

Nohut yetiştirilmesi kolay bir bitkidir. Anadolu'da kıraç alanlarda yetiştirlir. Su kıtlığına iyi dayanır ve toprak kalitesine pek önem vermez. Hava yeterince sıcak olmazsa hasılat kötü olur.


Yemeklik baklagillerden yarım metre boylanabilen bir bitkidir. Derin bir kazık köke sâhiptir.  Fazla yan kökü vardır. Gövdenin toprağa yakın yaprak koltuklarından meydana gelen çiçek sapları, çiçekleri taşır. Çiçek beşlidir ve beyaz, pembe, mavimsi renklerde olabilir. Kendi çiçek tozları ile döllenirler. Meyveleri şişkin oval biçimindedirler. Uç tarafa doğru sivrilmiştir. Ucunda tüyler bulunur. Meyve içinde 1-3 tohum bulunabilir. Tohumlar çakıldak, kapçık adını alan torbalarda meydana gelirler. Tohumlar şekil, büyüklük ve renk bakımından degişiklik gösterir. Beyaz, krem, sarımsı, kahverengi renklerde olabilirler.
Yetiştirildiği Yerler : Batı, Orta ve Güneydogu Anadolu’da bolca yetiştirilir.
Bilinen Bileşimi : Meyveleri bol nişastalı ve azotlu maddelerce zengindir. Tâneleri bitkisel protein, demir, kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri de ihtivâ eder.
Kullanıldığı Yerler : Bakliyat olarak yemek yapımında kullanılır. Ayrıca leblebi yapımında da kullanılmaktadır.
Faydaları
Vücudu kuvvetlendirir.
Anne sütünü artırır.
Bağırsaklara yumuşaklık verir, idrarı söktürür.
Yağı ve suyu temreye sürülürse geçirir.
25 gr nohut bir gün suda bekletildikten sonra aç karna yenirse, bir miktarının da üzerine oturulursa bağırsaktaki kurtları döker.
Vücutta su toplanma hastalığına iyi gelir


FASULYE


Fasulye yeşil halde veya tohumları birleşik yapraklardan ayrılıp kurutulmuş olarak tüketilebilir. Yeşil halde iken Çalı fasulyesi, Ayşe kadın fasulyesi gibi isimlerle adlandırılan çeşitleri vardır. Kurutulmuş halde de dermason, horoz, barbunya, boncuk, şeker, göbekli, börülce (karnıkara), Dombay fasulyesi diye adlandırılan çeşitlere sahiptir.

Barbunya ayrı bir alt tür olarak değerlendirilebilir. Pembe-beyaz dış kabuğu ve beyaz ağırlıklı iç taneleri ile standart yeşil fasulyelerden ayrılır. Karnıkara, tohumun göbek kısmının siyah renkli olmasından dolayı bu adı alır. Dombay, "manda" anlamına gelir ve bu tür fasulye -manda gibi- aşırı iri olduğundan bu ad verilmiştir. Bu tür Bombay fasulyesi, Bomba fasulyesi gibi adlarda da bilinmektedir. Bu bağlamda, "Bombay fasulyesi" galat-ı meşhur olarak değerlendirilebilir. Soya fasulyesi ise yemeği yapılan bu fasulye çeşitlerinden farklı olarak sucuk, salam, sosis, hazır köfte gibi et ürünleri başta olmak üzere diğer gıda ürünlerine dolgu amacıyla katılarak maliyeti düşürmek için kullanılır. Kuru fasulyeler botanik yapılarına göre;
             -  Tombul,
             -  Çalı,
             -  Horoz,
             -  Dermason,
             -  Selanik,
             -  Battal,
             -  Şeker,
             -  Bomba,
             -  Barbunya
             -  Sıra
             olmak üzere 10 çeşide ayrılır
Tombul
Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, oval şekilli ve genellikle küçük tanelidir.

4.2.2.2   Çalı
Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, böbrek şeklinde ve genellikle orta büyüklükte tanelidir.

4.2.2.3 Horoz

Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, uzunca silindirik şekilli ve genellikle orta büyüklükte tanelidir.

4.2.2.4 Dermason

Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, dolgunca yassı (basık) şekilli olup bir uçları düz, diğer uçları yuvarlak yapıda ve genellikle büyük tanelidir.

4.2.2.5 Selanik

Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, yassı (basık) şekilli olup uçları yuvarlak yapıda ve genellikle büyük tanelidir.

4.2.2.6   Battal
Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, böbrek şeklinde ovalimsi yassı (basık) şekilli yapıda ve büyük (Selanik çeşidinden) tanelidir.

4.2.2.7   Şeker
Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, yuvarlak şekilli ve genellikle büyük tanelidir.

4.2.2.8   Bomba
Bu çeşide giren kuru fasulyeler beyaz renkte, ovalimsi şişkin şekilli ve büyük (battal çeşidinden) tanelidir.

4.2.2.9   Barbunya
Bu çeşide giren kuru fasulyeler düz bej rengindeki zemin üzerine kırmızı çizgili veyahut alacalı renkte, yuvarlağa yakın oval şekilli ve genellikle büyük tanelidir

A (büyük)

Göz açıklığı 8 mm olan yuvarlak delikli elek üstünde kalan tanelerdir.

4.2.4.2   B (orta)
Göz açıklığı 8 mm olan yuvarlak delikli elekten geçen ancak 6 mm’lik yuvarlak delikli elek üstünde kalan tanelerdir.

4.2.4.3   C (küçük)
Göz açıklığı 6 mm olan yuvarlak delikli elekten geçen ancak 5 mm olan yuvarlak delikli elek üstünde kalan tanelerdir.
kuru fasulye tam anlamı ile bir Proteindeposudur. İçerdiği hayvansal olmayan protein ve lifli yapısı ile kırmızı etten bir eksiği bulunmadığı için kuru fasulye vejetaryen beslenme için de iyi bir alternatif yiyecektir.
Kuru fasulye Sağlıklı beslenme diyetleri için de rahatlıkla tercih edilebilecek bir yiyecektir. Protein ve anorganik Tuzlaraçısından çok zengin olan kuru fasulye, kemik yapısının güçlenmesine de yardımcı olmaktadır. Kuru fasulye sinirleri de kuvvetlendirir.
Gıda uzmanları üzerinde önemle durulması gereken konunun, kuru bakliyatın pişirilmesi olduğunu belirtiyor. Çünkü dikkatli pişirilmediğinde vitamin ve Mineral değerlerinde ciddi kayıplar meydana gelebilmektedir.
Kuru fasulyenin diğer bakliyatlarda olduğu gibi pişirmeden önce en az 8 Saat Suda bekletilmesi ve pişirirken de köpüğünün alınması gereklidir.
Baklagillerin Gaz yapmasını önlemek için ıslatmak gerekir. Çeşidine ve mevsimine göre değişen sürelerde yapılan ıslatmayla baklagillerdeki gaz yapıcı etken olagosakkaritler ıslatma suyuna geçer. Bir Gün suda bekletilip pişirilmelidir


kristal toz şeker
Konsantre edilen pekmez kıvamındaki şeker kamışının bir müddet sonra kristalleştiği keşfedildikten sonra dibe çöken bu kristaller alınıp suyu buharlaştırılıp kristal şeker elde edilmiştir. Bugün bilinen “kristal toz şeker”in geleneksel olarak elde edilme şekli budur ve herhangi bir kimyasal işlem görmeden doğal yolla elde edildiği için de insan sağlığı üzerinde zararlı bir etkisi yoktur. Fakat 19.yüzyıl Avrupası’nda, şeker pancarından şeker elde etme yolu keşfedildikten sonra ticari kaygılar sebebi ile 19. yüzyılın başlarında fabrikasyon şeker üretimine başlanmıştır. İşte bu noktada şeker, rafine edilerek üretilmeye başlanmış ve zararlı hale dönüşmüştür. Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen kristal şekerin içinde “sükroz” diğer adıyla “sakkaroz” denilen şeker vardır. Meyvelerde “früktoz” olarak adlandırdığımız meyve şekeri mevcuttur. Bal ise früktoz, glikoz, sükroz ve maltoz adı verilen şeker türlerini doğal olarak bulunduran zengin bir gıdadır. Şekerin beyazlatılma işlemi, kömür veya hayvan kemiği külü kullanılarak yapılır. Üretimi daha da hızlandırmak ve daha çok ürün almak için yıllar ilerledikçe sentetik beyazlatıcılar kullanılmaya başlanmıştır. Bunun sonucunda sağlığa zararlı olmayan doğal şekerler  rafine edilerek ve kimyasal işlemlerden geçerek zararlı hale getirilmektedir. Esmer şeker, rafine olan beyaz şekerin ön işlemlerden geçirilmiş ve saf hale getirilmiş bir miktar şeker kamışı melasıyla karıştırılması yoluyla elde edilen şekerdir. Ancak esmer şeker de aynen beyaz şekerde olduğu gibi basit şekerdir. Esmerleştirme işlemi şeker rafine edildikten sonra yapıldığı için esmer şekere daha az işlem görmüş, daha doğal demek doğru değildir. Ancak rafine şekere oranla besin değeri açısından daha zengindir. Fakat kalori bakımından ise beyaz şekerden bir farkı yoktur.”